6 Ekim Dünya Serebral Palsi Günü
06 Ekim 2023

Serebral Palsi (beyin felci) nedir?
Bebeklikte ya da çocukluk çağının başlarında ortaya çıkan ve vücut hareketlerini ve kas koordinasyonunu kalıcı şekilde etkileyen fakat zaman içinde kötüleşme sergilemeyen bir dizi nörolojik bozukluktan herhangi birini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Serebral palsi kas hareketlerini etkilemekle birlikte kaslardaki ya da sinirlerdeki bir problemden kaynaklanmaz. Beynin, kas hareketlerini kontrol eden bölgelerinde söz konusu olan anormalliklerden kaynaklanır. Serebral palsi görülen çocukların çoğunluğu bu bozuklukla doğar, ancak bozukluk aylar ya da yıllarca tespit edilemeyebilir.

Serebral palsinin belirtileri (semptomları) nelerdir?
Serebral palsinin (SP) ilk belirtileri genellikle çocuk 3 yaşına gelmeden önce ortaya çıkar. En yaygın olanları istemli hareketler sırasında kas koordinasyonu eksikliği (ataksi); kaslarda katılık ya da sıkılık ve abartılı refleksler (spastisite); tek ayağını ya da bacağını sürüyerek yürüme; ayak uçlarında yürüme, eğilerek yürüme ya da makaslayarak yürüme; aşırı katı ya da aşırı gevşek kas tonusudur.

Çocukların küçük bir bölümünde serebral palsi, yaşamın ilk birkaç ayında ya da yılında meydana gelen beyin hasarı, bakteriyel menenjit veya viral ensefalit gibi beyin infeksiyonları ya da trafik kazası, düşme gibi sebeplere bağlı kafa yaralanmaları sonucu ortaya çıkar. 

 
Serebral Palsinin Tanısı Nasıl Konulur?
Serebral palsi tanısı fiziki muayene ile konulur. Muayene sırasında doktor, çocuğun doğum öncesi ve doğum anı hikayesini tam olarak öğrenir. Serebral palsi tanısı genellikle çocuk 6 – 12 aylık olana kadar konulamaz. Bu dönem çocuğun yürüme, el ve baş denetimi gibi gelişimsel kilometre taşına erişmesi gereken dönemdir. Bu takiplere aşağıdaki tanısal testler dahil edilebilir:

Nörolojik muayene, Röntgen, Besleme çalışmaları, Elektroansefalogram (EEG), Kan testleri, Yürüyüş incelemeleri, Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), Bilgisayarlı tomografi taraması (BT), Genetik çalışmalar, Metabolik testler.

Serebral Palsi Tedavisi
Serebral palsi tedavisinde, beyinde oluşmuş hasarı tedavi etmek günümüzde mümkün olmasa da, var olan belirti ve bulguları azaltmaya yönelik tedaviler ve uygun rehabilitasyon yaklaşımları ile çocuğun kazanabileceği en üst bağımsızlık düzeyini kazanması, tedavinin temelini oluşturur. Serebral palsi terimi kalıcı bir rahatsızlığı anlatır. Bu hastalıkla ilgili sorunlar (kas zayıflığı veya gerginliği, istemsiz hareketler) yaşam boyu devam eder. Ancak, çocuk yaş ilerledikçe uygun tedavi yaklaşımlarının katkı ve desteği ile bu sorunlara uyum sağlamayı onlarla başa çıkmayı öğrenebilir. Tedavi, hastalığı tamamen yok edemese de anlamlı iyileşmeler sağlar.

Çocuk büyüdükçe beklentiler de büyür. Serebral palsili bir çocuğun giyinme, bağımsız yemek yeme gibi sıradan işleri öğrenmesi beklenenden uzun zaman alır. Bu gelişim gecikmesi yanlışlıkla kötüleşme olarak algılanabilir. Çocuğun büyümesiyle kasları daha da kalınlaşır. Büyüme çağında kemikler kaslardan daha hızlı uzar. Büyüme hızları arasındaki bu fark, kasların göreceli olarak daha da kısalmasına ve eklem çevresi şekil bozukluklarının belirginleşmesine neden olur. Kasların sertliği spastisiteye (kasılma) veya eklem kısıtlılıklarına bağlı olabilir. Çoğu kez bu iki durumu birbirinden ayırmak çok kolay olmasa da, sadece gergin kası, gergin ve aynı zamanda kısa kastan ayırt etmeye çalışmak şarttır. Çünkü bu iki durum farklı tedavi yaklaşımları gerektirir. Çocuğu etkileyen kulak veya boğaz enfeksiyonu, diş enfeksiyonları gibi herhangi bir hastalık, çocuğun ilerlemesini bir müddet duraklatabilir. Duygusal stresler. Çocuk, eğer bir yeteneğin geliştirilmesi için çok fazla zorlandığını hissederse, tepkisel olarak o işe karşı direnç geliştirebilir. İlerlemede yavaşlama veya duraklama, kötüleşme anlamına gelmez.